İmamoğlu, Kurban Bayramı’nı Hatay’da Karşıladı: “Yaralarınıza İlaç Olmaya Çalıştık, Devam Edeceğiz”
İstanbulBüyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, deprem felaketinin izlerini silmeye çalışarak Kurban Bayramı’nı kutladı. Hatay karşıladı. Samandağ’da Hz. Depremzedelerin Kurban Bayramını Hızır Türbesi önünde kutlayan İmamoğlu, Türkiye’nin son Ermeni köyü Vakıflı’da vatandaşlarla bir araya geldi. İmamoğlu, depremzedelere, “İlk andan itibaren hem İstanbullu hemşehrilerim adına hem de sorumlu bir yönetici olarak buradayım. Hatay 2019 yılında gerek belediyelerimizle gerekse siyasi arkadaşlarımızla her konuya koşmaya ve şevkle yaralarınızı sarmaya çalıştık. olmaya devam edeceğiz. Bu sürecin kesinlikle takipçisi olacağız.”
İBB Lideri Ekrem İmamoğlu, deprem felaketinin izlerini silmeye çalışarak Kurban Bayramı’nı kutladı. Hatay İmamoğlu, şehre ilk ziyaretini Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Lütfi Savaş ile yaptı. Antakya’daki Hatay EXPO’21 binasında gerçekleştirilen toplantıda İmamoğlu ve Savaş’a CHP Milletvekilleri Mehmet Güzelmansur, Nermin Yıldırım Kara, Servet Mullaoğlu ve Necmettin Çalışkan ile CHP Hatay İl Başkanı Hakan Tiryaki eşlik etti. İmamoğlu ve Savaş, Hatay’daki depremde İBB’nin çalışmaları ve katkıları hakkında görüş alışverişinde bulundu.
İBB’NİN SAMANDAĞ’DAKİ İŞLERİNİ YERİNDE DENETLEDİ
İmamoğlu’nun Antakya’dan sonraki durağı Samandağ ilçesi oldu. İBB’nin Deniz Mahallesi Yaşar Kemal Caddesi’nde tamamladığı asfalt yapım çalışmasını yerinde inceleyen İmamoğlu, ardından Hz. Hızır Türbesi’ne gitti. Burada vatandaşların yoğun ilgisiyle karşılaşan İmamoğlu, İBB’nin desteğiyle türbe çevresinde yapılacak düzenleme ve park projesi hakkında İBB Genel Sekreter Yardımcısı Gürkan Alpay’dan bilgi aldı. Türbeyi ziyaret eden ve dua eden İmamoğlu, makam arabasının merdivenlerinden çıkarak dışarıda kendisini bekleyen Samandağlılara kısa bir bayram konuşması yaptı.
“HATAY’DAKİ SÜRECİMİZİ KONTROL ETMEK İSTEDİM”
İmamoğlu şunları söyledi:
Bayram öncesi buraya, Hatay’a gelip sürecimizi kontrol etmek istedim. Bazı hazırlıklarımız var, yeni düşüncelerimiz var; Bu zor zamanlarınızda katkıda bulunacak işlerimiz var. Onları yerinde görmek istedim. Hz. Hızır Türbesi’ni çevresiyle güzelleştirmeye, kıyıda gerçekten güzel bir park ve meydan yapmaya aslında depremden hemen önce başlayacaktık. Ama ne yazık ki acıları hep birlikte yaşadık. üzüntünüzü paylaşıyorum. Kaybettiğinize Allah rahmet eylesin mekanları cennet olsun. Tanrı hepinizi korusun. Millet olarak yanınızdayız. Hep birlikte yanınızda olacağız. Bu yaraları hep birlikte saracağız. Hepinizin Kurban Bayramını kutluyorum. Çocuklar, çocuklar, anneler, babalar, yetişkinler; Umarım bu bayramı güzel duygularla geçirirsiniz. Umutsuz olma. Her şey çok güzel olacak.
SON ERMENİ KÖYÜNDE VATANDAŞLARLA BULUŞTU
İmamoğlu’nun Samandağ’daki son durağı Ermeni köyü Vakıflı oldu. İmamoğlu, muhtar Berç Kartun ve köy halkıyla Vakıflı Çay Bahçesi’nde görüşmeye geldi. Daha önce de haberdar olduğu Vakıflı Köyü’ne ilk kez geldiğini ifade eden İmamoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ülkemizin bu güzelliğini yaşatmamız ve büyütmemiz gerekiyor. Bu topraklar birçok medeniyeti barındırmış ve günümüze kadar getirmiş topraklardır. Her vatandaş kendi etnik kimliği ve inancıyla var olmalı ve önündeki tüm zulümler ve engeller” bu toprakların bereketinden hiç zarar görmeden kaldırılsın.Bu noktada devlet ve yerel yönetimler olarak duyarlı davranmalıyız.Mesela bu köye geldiğimde kendimi çok daha güçlü hissettim.Her varlığın varlığı insan bana o kadar hissettiriyor ki bunu gönülden söylüyorum.
HER İNSANIN İHTİYAÇLARINA HASSASİYETLE HİZMET VERMELİYİZ: Bu köyün nüfusunun artmasını diliyorum. Büyük şehirlerde olduğu gibi farklı köylerde, orta, motamotta yaşama erdemine hep ulaşacağız inşallah. İstanbul da tıpkı Hatay gibi tarih boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış ve büyümüş büyük bir mega kenttir. Onun için dünyanın en özel şehridir. Bazıları kayıp. Mesela beni çok üzüyor. Bu bakımdan her bir insanımızın ihtiyaçlarını hassasiyetle çözmeliyiz. ‘Azınlık’ kelimesi beni incitiyor. Sizler bu ülkenin eşit hissedarları, eşit vatandaşları ve bireylerisiniz. Bu bakımdan bu duyguyu büyütmek gerekir. İnanıyorum ki; özellikle yeni nesil çocuklarımız ve gençlerimiz bu konudaki ön yargılarını daha çok kırdılar. Hatay, hayatta az önce bahsettiğiniz çeşitliliği yaşayan bir şehir. Bu açıdan muhtemelen buradaki insanlardan öğreneceğimiz çok şey var. Her bir insanımızın birbirine duyduğu saygıyı, sevgiyi analiz etmemiz ve bunu daha iyi anlamamız gerekiyor.
AFETE HAZIR OLMAMANIZ BÜYÜK KAYIPLARA YOL AÇTI: Bu yılı Kahramanmaraş merkezli depremlerle karşıladık. Acımız büyük. Ne yazık ki çok yakın akraba ve dostlar bir felaketle bu dünyadan göçüp gittiler. Afete doğru düzgün hazırlanamamamız bu kayıpların daha da büyümesine neden oldu. Öncelikle tüm kayıplarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Kalan yakınlarına başsağlığı dilerim. Elbette sakatlıklarımız oldu. Aynı zamanda insanların hayatlarında da büyük yaralar açmıştır. Maddi ve manevi kayıplar yaşandı. Şimdi hepsini bir araya getirme zamanı. Birlikte çalışmak ve bunları geçmişten bir tür acı hatıra olarak bir arada bırakmak gerekiyor. Bu ülke çapında yapılabilecek bir şey. Bu topraklarda her birimizin birbirimize eşit olduğu bir süreci getirmemiz gerekiyor. Şimdi hepimiz bu seviyedeyken Hatay’daki hemşehrilerimiz maddi olarak bu seviyelere kadar kayıplarla geldiler. Bu seviyede durduğumuz sürece hoş olamayız. Bir noktada, her birimiz bu sorumluluğu alacağız. Muhtemelen hayattaki bazı gelir ve varlıklarımızdan sonra hep birlikte biraz aşağı ineceğiz ama sadece eşit olacağız. Sonra hep birlikte yeniden yükseleceğiz. O bakımdan İstanbul da sorumludur, Türkiye’nin her tarafı da sorumludur. Her vatandaş sorumludur.
YARALARINIZI İLAÇLAMAYA ÇALIŞTIK: Devletin tüm kurumları bu anlamda sonsuz bir çaba sarf etmek zorundadır. Yapacağız ve göreceksiniz. İlk andan itibaren hem İstanbullu hemşehrilerim adına hem de burada, Hatay’da sorumlu bir yönetici olarak, gerek belediyelerimizle gerekse siyasi arkadaşlarımızla her konuyu ele almaya, sizlerin derdine çare olmaya çalıştık. tabiri caizse yaralar. Yine olmaya devam edeceğiz. Bu sürecin kesinlikle takipçisi olacağız. Görevim ve makamım ne olursa olsun bu coğrafyaya, sadece Hatay’a değil, bu yarayı almış tüm illerimize ve vatandaşlarımıza büyük bir sorumluluğum var. ve şunu asla unutmadan, ‘Ben ne yapabilirim? Konumumla ne yapabilirim? Sorumlu olduğum alan ile buraya neler ekleyebileceğim konusunda hassas davranacağım. İnşallah bu süreci hızlı bir şekilde atlatırız.”